30 Aralık 2016 Cuma

Her şeye rağmen yaşamak çok güzel-32


Celal ÇELİK’in hayata dair, ahlaki, dini ve felsefi düşünce ve yorumlarını beğeniyle kendi diliyle sunmaya devam ediyorum.



Allah’ın büyüklüğünü anlamak,

Ben engelli kadrosundan emekli bir elektronik teknikeriyim. Ben pcb tasarımcısıyım. PCB dediğim şey, baskılı devre kartıdır. Ben o kartları bilgisayarda çiziyordum.
Her tür elektronik cihazın içindeki devre elemanları o kartların üzerindedir. PCB, üzerinde, ince ince bazen kalın binlerce bakır yollar, delikler, lehimler olan 2-3 mm kalınlığında kartlardır.
Ben genelde iki katlı kartlar çizdim. Yani kartın hem üst yüzeyinde bakır yollar, hem alt yüzeyinde yollar vardı. Ve bazen bir kartın tasarımı üç ay sürüyordu.
Benim çizdiğim kartlar telefon santralinin 40-50 santimetrekarelik kartlarıydı. Geçen elime bir bilgisayar ekran kartını aldım. Tam on katlı, incecik binlerce yol ve delik...
Ben bir telefon santralinin kartını 40 santimetrekarelik geniş alana, üç ayda sığdıramazken, Allah dünyadaki katrilyonlarca arının beynindeki kartı, belkimilimetrekarenin onda biri yere nasıl sığdırıyor ve kimbilir kaç katlı?
Yıllar önce okuduğum bir sayfada Prof. Dr. Davut Başaran, en gelişmiş bilgisayarın, saniyede 16 milyar işlem yaparken, bir arı beyninin saniyede 10 trilyon işlem yapabildiğini söylemişti.
Tabi ben bunu kendi mesleğimden örnek verdim. Herkes kendimesleğininden kainattaki eserleri kıyas edebilir. Mesela bir mimar, bir binanın tasarımındaki milimetrik hesaplardan bu dünyadaki kusursuz düzeni kıyaslaması gerekir.
Böyle bir büyüklüğe SübhanAllah deyip secde edilmez mi?

Mutluluk

Aslında huzur ve mutluluk nedir biliyor musunuz?
Huzur ve mutluluk çaresiz bir insana çare olmaktır.
Huzur, muhtaç bir gönüle ışık olmaktır.
Huzur, sevdiğimiz şeylerden fakirlere verip sevindirmektir.
Bu huzur pekçok zenginde yoktur maalesef… Allah onlara nasip etmiyor…
Biz zengin değiliz fakat şükredenve paylaşan bir kalbimiz var hamdolsun…

Zikir, Fikir, Şükür

Bir adana kebap yiyorsun, en az on lira ödüyorsun. Fakat, Allah öyle merhametli ki, bütün verdiği sonsuz nimetlerine karşı istediği fiyat sadece üç şeydir: Zikir, Fikir, Şükür .Yemeğe başlarken Bismillah demek, zikirdir. Yediğimiz bu nimetlerin yağmur, güneşle nasıl soframıza geldiğini düşünmek, Fikirdir. Sonunda Elhamdülillah demek ise, şükürdür.
Ay sonunda elektrik, su ve doğalgaz faturasını ödemezsek hemen kesiyorlar. Değil mi? İşte beş vakit namaz ile saymaktan aciz olduğumuz nimetlerin günlük faturasını ödemiş oluyoruz.
Allah dünyayı güneşle lamba gibi aydınlatıyor, ısıtıyor. Şairin dediği gibi hava bedava, su bedava değil... Namazı kılmazsak ahirete borçlu gideriz.
Karşımıza öyle bir fatura çıkar ki, Toros dağı kadar altınımız olsa ve hayattayken hepsini bağışlamış olsak, ama namaz kılmıyorsak, o nimetlerin ücretini ödemiş sayılmayız.
Cennet ise Allah’ın ahirete borçsuz gelen sevdiği kullarına bir ikramıdır, lütfudur.

(Devam edecek)

Efkan VURAL

Bu yazı Milliyet Blog'da 07.07.2014 tarihinde yayınlanmıştır:

KAYNAK:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder