Celal ÇELİK ’in hayata dair, ahlaki, dini ve felsefi yorumlarını yayınladığım yazı dizisini, sevgili Celal ÇELİK’in tüm yazılarını gözden geçirerek kısa ve öz olarak sizlere sunmaya devam ediyorum.
Dünyayı Sen mi Kurtaracaksın?
Nefis ve yalan dünyanın cazibesine kapılmış, ölümü, ahireti, hesabı unutan gafletle uyuyan insanlar, benim gibi gerçeği görüp uyansınlar diye, yazılar yazıyorum.
Benim ilahi aşktan gelen bu çabalarımı gören çoğu kimse şunu diyor: “Celal, bırak herkese namazı anlatmayı... Dünyayı sen mi kurtaracaksın? , bırak herkesin aklı, fikri var...”
Evet benim yaptığım, tam da bu aslında. Akılla kapı açıp, İnsanların düşünmelerini sağlamak... Zaten Cenab-ı Hak Kuran’ında, Dinde zorlama yoktur, dünyayı imtihan etmek için yarattık, diyor.
Çünkü, Cenab-ı Allah nasip ederse, duyulan veya okunan tek bir cümle gaflet perdesinin kalkmasına neden olur.
Mesele Doktor Olmakta Değil
Küçüklüğümüzden beri duyduğumuz bir söz var: “Oku, doktor, mühendis ol, kendini kurtar”
Sahiden doktor olmak asıl gaye mi olmalı?
Hayatımızın asıl gayesi Allah’ın rızasını kazanmaktır. Hayatımızdaki diğer tüm gayeler, asıl gayemize ulaşmakta basamak olmalıdır.
Mesele doktor, mühendis, mimar olmakta değil. Asıl mesele ahlaklı ve imanlı bir insan olarak o meslekleri yapmak...
‘Kul Hakkı’
Herkes şu gerçeği biliyordur eminim: Allah-u Teala, hesap günü kul hakkına karışmıyor. Kendisine ait hakları ise, dilediği kulları için affeder, dilediğine ise ceza verir.
İnsanların birbirleriyle ilgili her türlü münasebetten doğan haklar, kul hakkıdır. Sadece maddi değil, manevi de kul hakkı vardır ve aslında farketmeden çok kul hakkına giriyoruz.
- Mesela “Gıybet” kul hakkına girer. Ayrıca, “Su-i zan”, “kalb kırmak”, hatta “Mümine sert bakmak” bile kul hakkıdır.
Eminim sizlerin de aklına daha nice manevi kul hakları gelecektir:
- Trafikte çiğnenen kurallar... hatalı sollama ... kırmızıda geçmek....
- Öğrenci sınavda kopya çeker, haketmediği notu alır, kopya çekmeyen arkadaşından fazla not alarak onun hakkına girer.
- İşyerinde patronuna yağcılık yaparak veya arkadaşına çelme takarak haketmeden terfi eder.
- Bir işi daha hızlı yaptırmak için biri rüşvet alır, öbürü rüşvet verir.
- Babasına kardeşinden daha iyiymiş gibi görünerek mirasta daha yüksek pay alır, kardeşinin hakkına girer.
- Otobüs beklerken sıraya girer, otobüs gelince herkesin önüne geçer.
- Namaz, oruç borcu Allah'adır, fakat zekat borcu toplumsaldır. Zekat vermeyince fakir komşusunun hakkına giriyor.
Bunun gibi yüzlercesi...
Sevgili Celal ÇELİK’in yazılarından özetleyerek yukarıda sunduğum yazı ışığında aşağıdaki sonuçlara ulaşmamız mümkün olabilir:
1-İnsanları uyararak akıllarını kullanmalarına yardımcı olmakla, doğru yolu bulmaları kolaylaşacaktır.
2-Yaptığımız her türlü işi, mesleği ve görevi Allah rızası için yapmak.
3-Kul hakkını Allah affetmeyecektir. Kul hakkına girmemeliyiz.
4-Kul hakkı sayılan şu hareketlerden uzak kalmaya çalışmalıyız. Bunlardan bazıları:
a- Gıybet etmek, iftira etmek.
b- Kalb kırmak, insanlara kaba davranmak.
c-Trafikte kurallara uymamak.
d-Kopya çekmek, rüşvet vermek ve rüşvet almak.
e-Haksız yere yapılan terfi ve atamalar.
f-Sıra ve düzene uymadan başkalarının önüne geçmek.
g-Yetim, fakir ve yoksulların hakkını vermemek.
(Devam edecek)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder