Celal ÇELİK’in hayata dair, ahlaki, dini ve felsefi yorumlarını yayınladığım yazı dizisini ,sevgili Celal ÇELİK’in tüm yazılarını yeniden gözden geçirerek kısa ve öz olarak özet şeklinde sizlere sunmaya devam ediyorum.
Bir an düşünelim : Bu bilgisayarın klavyesindeki harflere rastgele basılsa, Word’de bu kelimelerin, cümlelerin, paragrafların yani bu yazının oluşması imkansızdır, değil mi?
Bir köy bile muhtarsız olamazken; nasıl oluyor da şu koskoca kainattaki muhteşem sanat ve kusursuz düzen kendi kendine, sahipsiz, idaresiz olur?
8 Mp kameralı cep telefonumuzu bile tasarlayan mühendisler varken, elbette 257 megapiksellik kusursuz gözümüzü de yaratan vardır. O yaratıcı ALLAH’tır.
Allah, insanları dünyaya imtihan etmek için göndermiştir. Peki ne ile mücadele edeceğiz? İçimizdeki kötülüğü emreden nefis ve göğüslere vesvese veren şeytanlar ile ...
Ama şeytanında, nefsimizinde hiçbir gücü yok. Şeytan sadece kulağımıza vesveseler fısıldıyor, nefis ise sürekli istek ve arzu gibi dürtüler yolluyor.
Allah, insana irade yani seçme hakkı verdi. İşte biz bunların telkinlerine uyma ya da uymamayı seçiyoruz. Ona göre melekler ellerindeki tablete günah yada sevap kaydediyorlar. İşte imtihanımız budur.
İmtihan sonucu, mahşerde büyük mahkemede belli olacak. Sevaplarımız, günahlarımızdan ağır ise cennete; değilse cehenneme götürüleceğiz...
Allah bir ayette insanları kendisine kulluk etsinler diye yarattığını söylüyor. Dünya bizi aldatabiliyor. Piknikler, alışverişler, eğlenceler, diziler, maçlar, magazin sohbetleri ile ömrümüz geçiyor.
Bizler çalışmanın ibadet oluşunu yanlış anlıyoruz. Peygamberimiz (SAV) çalışmak ibadettir derken aslında bizim kulluk ibadetlerimizi yapmanın yanında çalışmanın ibadet olduğunu söylüyor.
Yani namaz, oruç, zekatını veren insanın, günde mesela 12 saat dünya işlerine çalışması ibadettir.
İbadetlerimizi yapmak asıl görevimizdir.
Ben maçları seyrediyorum ama ibadetlerimi aksatmadan.
Efkan Vural
(Devam edecek)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder