Celal ÇELİK’in hayata dair, ahlaki, dini ve felsefi düşünce ve yorumlarını beğeniyle kendi diliyle sunmaya devam ediyorum.
Kanayan Yaramız: Gazze
Bu yazıyı inşallah bir haber vermek değil, ileriki yıllarda okuduğumuzda hatırlayıp bilgileneceğimiz arşivlik belge niteliğinde yazacağım.
Çocukluğumdan beri İsrail, Filistin, Gazze ile ilgili binlerce haber izledim. Yıllardır televizyonlarda binlerce masum çocuğun ölüm haberlerine artık alıştık ve normalleşti ve maç izler gibi izleyip, ertesi gün unutuyoruz.
Peki bu Gazze denen yer nerede ve neden İsrail sürekli saldırıyor? Bu soruya ilişkin görüşlerimi Celalin Penceresinden bakarak yazmak istiyorum.
Gazze, Akdenize kıyı olan, 41 km boyu, 6-12 km eni olan toplam 360 km2 lik bir sahil şerididir. Gazze, Refah, gibi şehirleri vardır.
Tarihi biraz hatırlatıp bence neden İsrail’in sürekli Gazze’ye saldırdığını anlatacağım.
1946 yılına kadar Filistin’in (Palestine) günümüzdeki İsrail topraklarında tek başına Filistin Devleti olarak yaşadığını görüyoruz.
1947 yılında ikinci dünya savaşından sonra, bütün dünyadaki yahudiler Filistin’i işgal etti. Hatta biliyorsunuz Hitler avrupadaki yahudileri toplayıp trenle Filistin’e gönderdi.
Tevrat’ta geçen bir ayetten işaretle Filistin yahudilere vadedilen kutsal topraklarmış. Binlerce yıllık bu hayallerine ulaşmak için dünyaya yayıldıkları her ülkede yahudi lobileri oluşturmuşlar.
Yıllar süren işgalden sonra, 1948’de Filistin devleti sınırları içinde kurulan İsrail devletini Birleşmiş Milletler resmen kabul etti. Yahudiler arapları Batı Şeria ve Gazze denen iki bölgeye hapsetti.
Yahudiler zaman zaman Batı Şeria’da yeni yerleşim bölgeleri açıyorlar. Amaç Filistin’i topraklarından! silmek. Araplar Gazze bölgesine kaçıyorlar. Gazze’nin nüfusu sürekli artmaktadır.
Şu an o küçüçük 360 km2 lik alanda yaklaşık iki milyon müslüman kardeşimiz yaşamaktadır.
İşte İsrail bu artan nüfusun ilerde başına bela açmasından korkmaktadır. Ve ürettiği bahanelerle sürekli Gazze’ye saldırıp soykırım yapmaktadır. Masum çocukları katlediyorlar
Evet bahane. Mesela hamas İsrail’e füze fırlatıyormuş. Nedense hep boş tarlaya düşüyor ve kimse ölmüyor. Acaba İsrail kendi ajanlarını yollayıp mı füze attırıyor?
Gazze'de Çocuklar Gülmüyor |
Empati kelimesini biliyor musunuz? Empati, bir insanın kendisini karşısındaki insanın yerine koyup, onun hal ve düşüncelerini anlamaya çalışmasıdır.
Bizler hiç empati yapmadığımız için haberleri izleyince üzülüyoruz, kızıyoruz fakat bir süre sonra hemen unutuyoruz.
Şimdi düşünün, gökyüzüne bakıp bomba atan uçakları görüp ürpermiyoruz. Geceleri silah, bomba, ambülans seslerinden uykumuz kaçmıyor.
Akşama iftara yemeği, temiz suyu nerden bulurum diye kara kara düşünmüyoruz. Bunları empati yaparak düşünsek, sürekli onlara dua ederiz.
Ama her namazımda bütün dünyada zulme uğrayan müslüman kardeşlerime dua ettiğim için nolur onlara dua edelim, diye tavsiye ediyorum.
Namaza henüz başlamamış olsanızda, arapça şu kısa duaları lütfen enaz üç kez yatarken okuyalım. Belki içimizden temiz kalpli bir kulun duası hürmetine Allah rahmetini indirir.
1 - Allahümmağfir Ümmete Muhammed.
2 - Allahümmerham Ümmete Muhammed.
3 - Allahümmensur Ümmete Muhammed.
4 - Allahümmehfaz Ümmete Muhammed.
5 - Allahümmecmağ Ümmete Muhammed.
6 - Allahümmeaslih Ümmete Muhammed.
7 - Allahümme ferrac an Ümmete Muhammed.
MANALARI:
1 - Allahım Ümmet-i Muhammede, mağfiret eyle. (bağışla, affet)
2- Allahım Ümmet-i Muhammede, rahmet eyle.
3 - Allahım Ümmet-i Muhammede, yardım eyle, zafer nasip eyle.
4 - Allahım Ümmet-i Muhammedi, muhafaza eyle.
5 - Allahım Ümmet-i Muhammedi,bir araya getir ve yek vücud eyle.
6 - Allahım Ümmet-i Muhammedi, islah eyle.
7 - Allahım Ümmet-i Muhammed’in, sıkıntılarını gider.
(Devam edecek)
Efkan VURAL
Bu yazı Milliyet Blog'da 15.08.2014 tarihinde yayınlanmıştır:
KAYNAK:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder