Celal ÇELİK ’in hayata dair, ahlaki, dini ve felsefi yorumlarını yayınladığım yazı dizisini, sevgili Celal ÇELİK’in tüm yazılarını gözden geçirerek özet olarak sizlere sunmaya devam ediyorum.
Engellilerin Duası Neden Makbûldür?
Bugün kendinize bir iyilik yapın. Çevrenizdeki akraba, dost, komşulardan veya tanımasanızda evini bildiğiniz bir hasta veya engelliyi ziyaret ederek sevindirin...
Evet sevindirin. Çünkü benim gibi bütün engelliler her kapı çalışında televizyonun sesini kapatırlar, acaba bir ziyaretçi mi gelmiş, diyerek kulak kabartırlar.
Hoş sohbetinizle ona moral verin ve eğer bir sıkıntınız varsa, ondan samimi bir dua isteyerek kendinize iyilik yapın. Çok hadiste, hastaların duasının makbuluyeti haber veriliyor.
Kur’ân-ı Kerim’de “Duânız olmazsa ne ehemmiyetiniz var.” (Furkan suresi, 77.ayet) diye buyuran Cenab-ı Hak, insanın yaradılış gayesinden birinin de duâ olduğunu beyan ediyor.
Samimi duâ etmenin ve Allah’a yalvarmanın bir sebebi olan hastalıklar, insana acizliğini zayıflığını hissettirir. İnsan da dergâh-ı İlâhiyeye iltica edip o acizlik ve zayıflığın diliyle çok içten, riyasız bir duâ eder.
Şöyle bir misal vermek istiyorum: Normal günlerde bir annenin çocuğuna muamelesi nasıldır? Bazen bağırır, bazen terlik :) Ama çocuğu hastalandığında annenin varolan o şefkati coşar.
Battaniyelerle üstünü örtmeler, sıcak tarhana çorbaları, hatta çocuğun canı bişey istese, annesi, kar da yağsa koşa koşa markete giderek alır.
İşte annelere o şefkati veren Rabb-i Rahim’imiz, kuluna hastalık verdiğinde, kulu güzelce sabreder ve şükrederse, üstüne birde ibadet ederse onun ettiği duaları kabul etmez mi hiç?
Engelli olmak bana Allah’ın hediyesidir.
Kendi Kendinizi Öldürmeyin!
Evet ben sigaraya verdiğim paraya acıyıp bırakmıştım ama hidayetimden sonra okuduğum ayetlerle ne isabetli bir karar verip esaretten kurtulduğumu anladım.
Şimdilerde hala futbol maçlarını seyretsem de, eski fanatikliğim kalmadı; ama o zamanlar akülü sandalyemle kahveye giderdim ve 50 kişiyle sigara içerekdumanaltı maçı izlerdik.
Sigara içmek ise yavaşta olsa kendimizi öldürmektir. Allah’ın tertemiz verdiği beden emanetini, tertemiz teslim etmeliyiz ki, ahirette ceza görmeyelim.
Yüce Allah bir ayette şöyle buyuruyor:
“(Mallarınızı) Allâh yolunda harcayın, kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın, iyilik edin, doğrusu Allâh iyilik edenleri sever.” (Bakara suresi, 195. ayet)
Radyoda bu ayeti tefsir eden bir alim demişti ki: Bu ayette Allah bizi uyarıyor. Sigara, alkol, uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklar bizi yavaş yavaş ölüme götürür.
Yani, kendi kendimizi tehlikeye atmış oluruz. Akciğer kanserinden ölenleri, uyuşturucudan komaya girenleri, alkol alarak kaza yapıp ölenleri hergün haberlerde izliyoruz.
Sevgili Celal ÇELİK’in yazılarından özetleyerek yukarıda sunduğum bölüm ışığında aşağıdaki sonuçlara ulaşmamız mümkün olabilir:
1-Toplumun bir gerçeği olan “Engelli vatandaşlarımızın” farkında olmalıyız.
2-Engelli olan kimselerle iyi ilişkiler için de olmalıyız.
3-Komşu,akraba ve çevremizde yaşayan engellilerle dostluk kurmalıyız.Onlarla zaman zaman görüşmeliyiz.
4-Engellilerin en fazla ihtiyaç duydukları şey, dostluk ve arkadaşlıktır.
5-Onları yalnızlığa itmemeliyiz.
6-Unutmamalıyız ki engelli kişilerden de öğreneceğimiz çok şey vardır.
7-Engelli kişilerin dua listesine girmek istiyorsak,onlarla iyi ilişkiler kurmalıyız.
8-Sigara içerek ve alkol alarak kendi kendimize kıymamalıyız.
9-Allah vucüdumuzu bize emanet olarak vermiştir. Emanete ihanet etmemeliyiz.
10-Her zaman sağlığımıza dikkat etmeliyiz.
(Devam edecek)
Efkan Vural
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder