Celal ÇELİK’in hayata dair, ahlaki, dini ve felsefi yorumlarını yayınladığım yazı dizisini ,sevgili Celal ÇELİK’in tüm yazılarını yeniden gözden geçirerek kısa ve öz olarak özet şeklinde sizlere sunmaya devam ediyorum.
Boş durmak:
Ben boş durmayı, televizyona bakıp oturmayı bir türlü sevemedim. Ömür çok kısa. Ben de acizane, Efendimizi SAVörnek alarak, Allah rızası için yazılar ve mailler, facebook, twitter paylaşımlarım ile okyanusta bir damla olmaya çalışıyorum.
Tefekkür etmek:
Dünyayıgeniş açıdantefekkür ettim. Allah, herşeyi biz insanlar için yaratmış. Yılanın zehiri bile faydalı.
Antibiyotiklerde antiseptik olarak bir miktar zehir oldugunu biliyor muydunuz?
Hammaddesi su ve ot olan ineklerin karnındaki fabrikadan, insanın vücudunun ihtiyacı protein kaynağı süt üretiliyor.
Agaçlar çamurlu su içiyor, gübre yiyor, insana çeşit çeşit meyveler veriyor.
Allah denizde balıkları da insan için yaratmış.
Yaşama devam edebilmemiz için tatlı su kaynakları akarsuları akıtmış.
Yağmuru rahmet vesilesi kılmış.
Allah yağmur ve karı insan için tane tane yağdırıyor.
Yoksa, çığ şeklinde de yağdırabilirdi değil mi?
Tüm dünyayı nefes almamız için oksijenle doldurmuş.
Dünyaya ısı ve ışık kaynağı güneşi yaratmış. Milyonlarca yıldır yanmak maddesi bitmiyor
Gece lambası yıldızları ve ayı yaratmış.
Dinlenmemiz için geceyi ve çalışmamız için gündüzü oluşturmak için, dünyayı kendi etrafında basket topu gibi döndürüyor.
Sıkılmayalım diye yazı,kışı, baharı yaratıyor.
Vücudumuzun muhtaç olduğu vitamin, minarel, proteinleri biliyor ki, yerden midemize uygun gıdaları bitiriyor.
Yeryüzünü bir sofra yapmış. Üzüm, kavun, portakal, elma, muz, hurma, şeftali.... Et, balık, tavuk, yumurta ...
Elsiz bir böcekle bize ipek giydiriyor... Zehirli bir böcekle bal sunuyor....
Tavuğun tornası yok, tezgahı yok, trak fabrika gibi fix yumurta çıkarıyor.
Daha bu liste çok uzar. Çünkü Rabbimiz Kuran’da:
“Allah'ın nimetlerini saymaya kalksanız, saymakla bitiremezsiniz. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.”(Nahl suresi, 18. ayet)
Meteorlar bize neyi anlatıyor?
Yalnızca Dünya'ya özgü olan atmosfer tabakası, içerdiği oksijen sayesinde göktaşlarının sürtünmeyle alevlenmesini ve bu şekilde yere çarpıncaya kadar büyük kütle kayıplarına uğramasını sağlamaktadır. Bir başka deyişle atmosferin koruyucu etkisi sayesinde Dünya her gün yaşanması olası laketlerden korunmaktadır.
Atmosferin bu koruyucu özelliği, yeryüzünde insanların ve diğer tüm canlıların yaşamını mümkün kılan çok hassas dengelere sahip yaratılış delillerinden biridir. Ancak bu koruyucu özellik, onu dev göktaşlarına karşı aşılmaz bir engel kılmamaktadır. Bu durum, aslında insanın ne denli aciz olduğunu ve Rabbimiz’in muazzam koruması olmasa Dünya üzerinde her an bir felaket yaşanabileceğini gözler önüne sermektedir.
Bizler farkında olmadığımız halde Dünya atmosferine sık sık göktaşları girer ancak yere ulaşamadan yanar. Allah sonsuz şefkat sahibi olan herşeyden haberdar olandır. Kuran'da Allah'ın insanları koruduğu, Enbiya Suresi'nin 32. ayetinde şöyle haber verilmektedir:
“Gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık,....”
(Devam edecek)
Efkan VURAL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder