Engelli komşum Celal ÇELİK’in hayata dair, ahlaki, dini ve felsefi düşünce ve yorumlarını beğeniyle sizlere sunmaya devam etmek istiyorum:
Dertsiz İnsan Yoktur
Bazı insanlar dünyada herkesi mutlu, sadece kendilerini dertli sanıyorlar. Oysa ki dertsiz insan yok.
Bizler engelimize üzülmemeliyiz. Hudutta dağlarda eksi otuz derecede nöbet tutanlar... Annesiz, babasız, hatta bunlar varken boşanma sebebiyle sevgisiz büyüyen çocuklar... Afrika’da belki hayatında hiç çikolata yememiş çocuklar...
Sevap Katsayısı
Hani ÖSS sınavın da katsayı var ya. Mesela mezunolduğumuz okula görekatsayımız değişiyor.
Bir matematik sorusunun doğru cevabı üç puandır. Bir düz lise mezununun katsayısı birdir. Üç puan alır.
Bir sağlıklı insan namaz kıldığında diyelim ki on sevap alır. Bir engelli ise samimiyetine göre yüksek katsayı ile belki yedi yüze kadar sevap alabilir.
Ömür Hemen Geçiyor
1 ,2 ,3 ,4 ,5 ...... evet ömrümüzden beş saniye geçti. Zamanı durdurmanın ve geri almanın hiç imkanı yok. Saati durdursak da geçengün ömürdendir.
İşte, ömrümüzden bir yıl daha geçti istesek de istemesek de... Ömürsermayesi tükeniyor. Belki de yarın dünyadaki son günümüz.
Tüm camilerimiz engellilere uygun olmalı
Evimizin yakınına yeni bir mescit yapıldı. Sokaktan girişidüz ve kolay. Babam Allah razı olsun her Cuma sabahkahvaltıdan sonra banyo yaptırıyor ve tekerleklisandalyeyle o mescite Cuma namazına götürüyor. Camiye girerken de götürdüğümüz nemli bezle tekerleri güzelce temizliyor.
Fakat Cuma namazı için mescite girince bazılarının bana bakışlarından şunu anlıyorum: “Sen engellisin. Canım Cuma namazı sana farz değil ki.” Bunun bende farkındayım ama birde şöyle düşünsek:
Devletimiz camileri tüm vatandaşlarının hizmetine sunmuştur. Engelli de bir vatandaştır. Camiye gitmek onunda hakkıdır.
Ayrıca camide yanımdaki yaşlı amca da sandalyede kılıyor. Benim sandalyem tekerli… Fark bu Keşke tümcamilerimiz engellilere uygun olsa…
Ayrıca camide yanımdaki yaşlı amca da sandalyede kılıyor. Benim sandalyem tekerli… Fark bu Keşke tümcamilerimiz engellilere uygun olsa…
Kurban
Kurban, kelime manası olarak, yaklaşmak yani Allah'a yakınlaşmak demektir. Kurban sadece Allah'ın rızasını umarak kesilir.
Farkındasınız herhalde değil mi? Yüce Allah, bir kurban edilen koç karşılığında Hz. İsmail’in hayatını bağışlamıştır. Kestiğimiz kurbanlar, bize, çocuklarımıza ve yakınlarımıza gelecek bela, kaza ve musibetleri de bir yıl boyunca önler.
Hayatın Gayesi
Hayatımızın en büyük ve asıl gayesi Allah’ınrızasını kazanmak olmalıdır. Yani Allah’ın sevgisinikazanmak... Eğer Allah bizi severse cennetine koyar zaten ve cehennemden korur. Neden bize bir iyilik edene “Allah senden razı olsun” diyoruz ; çünkü asıl amacın bu olduğunu atalarımız dilimize pelesenk etmişler. Çoğu zaman dil alışkanlığıyla söylüyoruz.
Yani hayatımızın asıl gayesi Allah’ın rızasını kazanmaktır. Hayatımızdaki diğer tüm gayeler, asıl gayemize ulaşmakta basamak olmalıdır.
(Devam edecek)
Efkan VURAL
Bu yazı Milliyet Blog'da 04.04.2014 tarihinde yayınlanmıştır:
KAYNAK:
http://blog.milliyet.com.tr/her-seye-ragmen-yasamak-cok-guzel-7/Blog/?BlogNo=455643
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder