30 Aralık 2016 Cuma

Her şeye rağmen yaşamak çok güzel-51



CelalÇELİK’in hayata dair, ahlaki, dini ve felsefi yorumlarını yayınladığım yazı dizisini ,sevgili Celal ÇELİK’in tüm yazılarını gözden geçirerek kısa ve öz olarak özet şeklinde sizlere sunmaya devam ediyorum.

Allahu Teala bizi yaratırken vücudumuza yaşamamız için gerekli olmayan neler neler takmış... Hiçbiri olmasaydı yine yaşardık. Allah'a ne kadar şükür edersek edelim asla hakkını ödeyemeyiz. Bizden istediği sadece ibadet ederek iyi bir kul olmamızdır.
Allah bize hiç istemeden herşeyi vermiş. Ben mesela sadece yürüyemiyorum. Fakat gözüm var, kulağım var, dilim, elim, midem, ciğerim, böbreğim… var ve hamdolsun çalışıyor.
Bütün bu organlarımızın olmadığını ve bunların bize ameliyatlarla nakil edilebileceğini bir anlık düşünelim. Bunun için belki de dünyanın en zengin insanı olmamız lazımdı.
Bize istemeden her şeyi takan Allah'a binlerce yüzbinlerce... hamdolsun.

Dünyadaki asıl amacımız Allah'ın rızasını, sevgisini kazanarak cennette ebedi bir gençlik değil mi? İşte engelli olmak, engelli çocuğu olmak, engelli yakını, komşusu olmak ise bu amaca hızlıca ulaştırır. Ama şartı isyan etmeden sabırla ve şükürle...
Ey engelli kardeşlerim !

Lütfen kendinizi üzmeyiniz, Eğer çok sağlıklı olsak bile madem ki yaşlanacağız, madem ki öleceğiz, bu dünyada yapılan incir çekirdeği kadar bile iyilik veya kötülüğün birgün karşılığı var; o halde verilen bu engele sabredelim, şükredelim ki cennetteki makamımız yükselsin ; sağlıklı bir insanın şükretmesiyle , engelli birinin şükredip kazanacağı sevap çok farklıdır. Çünkü Allah adildir.

Çevremdeki bazı sağlıklı ve engelli insanlara bakıyorum. Hep bir asık surat, hep sızlanmalar, her şeyi kendine dert etmeler... Ya arkadaşlar, biraz rahat olun, gevşeyin. Dünya fanidir, sıkıntılar geçicidir. Geçmedi mi? ölünce bitecek sabret kardeşim. Sabret, şükret sevap al.

Sevgili Celal bakın hayata nasıl bakıyor. Hep beraber okuyalım…
Öncelikle insanım ve hayattayım ki maç izliyorum.
Görebiliyorum, duyabiliyorum, akıllıyım ki maç izleyebiliyorum.
Çay içebiliyorsam, ağzım tat alıyor.

Çay demleyecek mutfak, ocak, doğal gazım var demektir.
Maç izleyecek evim ve televizyonum var demektir.
Keyifle izlemek için gerekli şartlar var demektir. Neler mi?
Kalbim, midem, böbreğim, ciğerim... yani sağlığım yerindedir.
Sevdiklerim yanımdadır. Ki izledik yani biz izledik.
Maç izleyebilmek için elektrik, ışık var.
Çay için su, bardak, şeker var.

Özgür bir ülkede yaşıyoruz, stadımız var.
Gece maçı için stat ışıklandırması var.
Uydu yayını var ki naklen izliyorum.
Savaş olmayan özgür bir ülkede yaşıyorum ki gece dostum gelebildi.

Maçı keyifle izlediğime göre rakibimizi yendik demektir.(İnşallah yeneriz demek istiyor)
Sıcak bir evim var ki keyifle maç izledik.
Ellerim tutabiliyor ki bardakla çay içtim.
Sevildiğimi hissediyorum ki keyif alıyorum.


(Devam edecek)
Efkan VURAL


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder