30 Aralık 2016 Cuma

Her şeye rağmen yaşamak çok güzel-9


Engelli komşum Celal ÇELİK’in hayata dair, ahlaki, dini ve felsefi düşünce ve yorumlarını beğeniyle sunmaya devam ediyorum.






Ömrümüz pil gibi azalıyor
İnsan oğlunun ömrünün bir pil gibi azaldığı ve şarj ile bir müddet devam ettiği ancak ömrümüzün ne zaman sona ereceğini bilmiyoruz.
Laptop bilgisayarın ekranı üzerinde pilin ne kadar süre daha gideceğini gösteren bir bilgi yer alır. Pil göstergesine baktığınızda …. %78 , %74 , %54 , %43 ... gittikçe süre azalır.
Ömür de bir pil gibi hızla geçmeye devam ediyor. Laptoptaki pilin ne zaman biteceği görülüyor ama insanların pilinin ne zaman biteceğini bizler bilemiyoruz. Ancak Yüce Allah bilir.
Bizler güzel işlerimizi hep erteleriz. Hele bir emekli olayım namaza başlarım, Seneye sigarayı bırakırım inşallah, Okul bitsin işe gireyim namaza başlayacağım , Çocuklar büyüsün, Hayatım düzene girsin hele.......... vs...
Acaba bunun farkında mı değiliz, yoksa nefsimize uyup yaşamak kolayımıza mı geliyor? Biz bu dünyaya iyiyle de kötüyle de imtihan olmaya ve Allah'ı tanıyıp kulluk yapmak için gönderildik.
Dünyaya bir kere geliyoruz
" - Kardeşim dünyaya bir kere geliyoruz, ye, iç, gez , eğlen , ... hayatın tadına bak. "
Bu cümle çok tanıdık ve hoş geliyor bize öyle değil mi? Bu cümle insanları aldatmak için, kovulmuş şeytanın fısıldadığı en güzel cümlesidir... Aslında bir yönüyle doğrudur da. O da dünyaya bir kere geldiğimizdir. Doğru olmayan ise, dünyaya eğlenmeye, gezmeye, yeme-içmeye geldiğimizdir.
Düşünüp şükrediyor muyuz?
İnsanoğlu elsiz, kolsuz, bacaksız, ayaksız da yaşayabiliyor. Hatta kiminin böbrekleri çalışmıyor. Diyalize girerek yaşıyor. Yani insan böbreksiz de yaşayabiliyor.
Bir akrabam vardı mide kanseriydi. Midesini aldılar. Yemek borusunu direk bağırsağa bağlamışlar. Demek midesiz de yaşanabiliyormuş.
Bütün hastalıkları ve bizim gibi engellileri düşünelim. İşitme engelli biri hiç duymadan ve konuşamadan ömür geçiriyor
Evet dünyaya birkez geliyoruz. Yani sonsuz azaptan kurtulmak ve ebedi gençlik ve eğlence yurdu olan cennet hayatını kazanmak için sadece tek bir şansımız var.
Allah bize hiç istemeden herşeyi vermiş. Ben mesela sadece yürüyemiyorum. Fakat gözüm var, kulağım var, dilim, elim, midem, ciğerim, böbreğim… var ve hamdolsun çalışıyor.
Bütün bu organlarımızın olmadığını ve bunların bize ameliyatlarla nakil edilebileceğini bir anlık düşünelim. Bunun için belki de dünyanın en zengin insanı olmamız lazımdı.
Bize istemeden her şeyi takan Allah'a binlerce yüz binlerce... hamd olsun.
Dünyadaki asıl amacımız Allah'ın rızasını, sevgisini kazanarak cennette ebedi bir gençlik değil mi? İşte engelli olmak, engelli çocuğu olmak, engelli yakını, komşusu olmak ise bu amaca hızlıca ulaştırır. Ama şartı isyan etmeden sabırla....
Ey engelli kardeşlerim !
Lütfen kendinizi üzmeyiniz, Eğer çok sağlıklı olsak bile madem ki yaşlanacağız, madem ki öleceğiz, bu dünyada yapılan incir çekirdeği kadar bile iyilik veya kötülüğün birgün karşılığı var; o halde verilen bu engele sabredelim, şükredelim ki cennetteki makamımız yükselsin ; sağlıklı bir insanın şükretmesiyle , engelli birinin şükredip kazanacağı sevap çok farklıdır…

(Devam edecek)

Efkan VURAL

Bu yazı Milliyet Blog'da 11.04.2014 tarihinde yayınlanmıştır:

KAYNAK:
http://blog.milliyet.com.tr/her-seye-ragmen-yasamak-cok-guzel-9/Blog/?BlogNo=456551

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder