30 Aralık 2016 Cuma

Her şeye rağmen yaşamak çok güzel-61



      Celal ÇELİK’in hayata dair, ahlaki, dini ve felsefi yorumlarını yayınladığım yazı dizisini,sevgili Celal ÇELİK’in tüm yazılarını yeniden gözden geçirerek kısa ve öz olarak özet şeklinde sizlere sunmaya devam ediyorum. 

Beden ve Ruh

Her insan beden ve ruhtan oluşur. Beden sağlığı kadar ruh sağlığı da önemlidir, ki bence daha önemli...

Allah ruhları, daha kainatı yaratmadan önce yaratmış ve bütün ruhlardan Kendisinin ilahlığına dair onay almıştı. Dünyayı ise asıl vatanımız cennete ulaşmak için bir imtihan sahası yapmıştı.

Allah, ruhları dünyaya beden içerisinde gönderiyor. İnsan bedenini arabaya benzetebiliriz. Bu arabayı süren şoför ise ruhtur.

Ölen insanları düşünün. Ruh bedenden ayrılmıştır... Bir araba gibi... Bir şoför olmazsa, araba olduğu yerden kımıldamaz ve zamanla çürür.

Ben öyle güzel arabalar gördüm ki, onları süren şoförler merhametsiz, rüşvetçi, cimri, ana-babaya asi, dünyaya dört elle sarılan, vs. oluyorlar. 

Arabaların güzelliği kadar şoför güzelliği, yani ruh güzelliği de önemlidir. Bedenimiz için spor yapıyoruz, kuaföre gidiyoruz. En güzel ve temiz elbiseler giyiyoruz. Maneviyatımızı yani ruhumuzu güzelleştirmek için de çalışmalıyız. 

Ruhunu güzelleştiren insanlar, karşısındaki insanların da konuşmasından, oturuş-kalkışından, giyiminden ruhlarının güzel olduğunu anlayabilirler.

Her insan gibi benimde bir beden arabam var. Tekerlekli sandalyedeyim yani tabir yerindeyse benim arabamın lastiği patlak.

Arabam arızalı olduğu için dünyada gezemiyorum. Yani bir bakıma mecburen günahlardan uzağım. Bu da bana Allah'ın bir lütfu olarak düşünüyorum. 

Saymakla Bitmez Nimetler

Size benim hayatımdaki bazı zorlukları yazacağım ve bir soru soracağım. 

- Tekerlekli sandalyede yürüyemiyorum. 

- Geceleri sağdan sola dönemiyorum. 

- Lavabo-banyo ihtiyaçlarımı tek başıma karşılayamıyorum. 

- Yemek ve giyinme gibi hiçbir şeyi tek başıma yapamıyorum. (Annem ve babamdan Allah razı olsun, uzun ömür versin.) 

- Sabahtan akşama kadar oturuyorum, oturan yerlerim ağrıyor :) 

- Evlenip çoluk çocuğa karışamayacağım. 

- Namazda alnımı secdeye koyamıyorum….. Daha nice madde...

Şimdi soruyorum:

- Ben neden sürekli şükrediyor ve namazlarımı kılıyorum? 

Sahip olduğumuz nimetlerden sadece birkaç tanesini söyleyeyim: 

- Ben hayvan, bitki, dağ, taş değil, varlıkların en şereflisi yani insan olarak yaratıldım. 

- Gözüm görüyor, müzik dinliyorum, seviyorum ve en önemlisi düşünüyorum.

- Çok mutlu bir yuvam, annem, babam, kardeşlerim, sağlıklı yeğenlerim var.. 

- Belki de en önemlisi iman nimeti verildi.

Yani verilen bu imanla dünyada yaşarken tabiri caizse perde arkasını, yani ahiret hayatını görür gibi mahşer gününe hazırlanmak... 

- Kalp-mide-böbrek-ciğer …vs. hastalığım yok. istediğim şeyleri yiyebiliyorum ve tat alıyorum. 

- Arabamız, evimiz, eşyalarımız, giyecek, yiyeceklerimiz var... 

- Yağmur, denizler, çiçekler, pirinç pilavı :)

- vs… Şu anda aklıma yüzlerce nimet geliyor. 

Eminim sizin de şu an yüzlerce nimet aklınıza gelmiştir. 

Ve ben sahip olduğum bunca nimetlere şükür için namaz kılıyorum.

Efkan Vural

(Devam Edecek)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder