30 Aralık 2016 Cuma

Her şeye rağmen yaşamak çok güzel-53


Celal ÇELİK’in hayata dair, ahlaki, dini ve felsefi yorumlarını yayınladığım yazı dizisini ,sevgili Celal ÇELİK’in tüm yazılarını yeniden gözden geçirerek kısa ve öz olarak özet şeklinde sizlere sunmaya devam ediyorum.

Bizim de hayatımızın en büyük ve asıl gayesi Allah’ın rızasını kazanmak olmalıdır. Yani Allah’ın sevgisini kazanmak... Eğer Allah bizi severse cennetine koyar zaten ve cehennemden korur. Neden bize bir iyilik edene “Allah senden razı olsun” diyoruz ; çünkü asıl amacın bu olduğunu atalarımız dilimize pelesenk etmişler. Çoğu zaman dil alışkanlığıyla söylüyoruz.

Yani hayatımızın asıl gayesi Allah’ın rızasını kazanmaktır. Hayatımızdaki diğer tüm gayeler, asıl gayemize ulaşmakta basamak olmalıdır

Benim yazdığım tüm bu yazılar, dualar, sohbetlerimin amacı siz sevdiğim dostlarımı bir an da olsa dünya meşgalelerinden uzaklaştırıp düşündürmek içindir. Ki inşallah düşününce belki hayatınızda yeni kararlar alırsınız, sadaka gibi, namaz gibi, günahı terk gibi…

Neden mi bunu istiyorum? Sizleri çok sevdiğim için. Allah’ın cenneti geniştir. Bu yazıları önce kendi nefsime yazıyorum. İnşallah hepberaber Allah’ın sevgisini kazananlardan oluruz...
Evlenirken seçilecek eşde şunlar aranmalı:



Allah inancı ve korkusu var mı?
Allah’ı, Efendimizi SAV , sahabeleri seviyor mu?
Allah dostlarına muhabbeti var mı?

Çalıştığı işte istikrarlı ve vefalı mı?
Çalışkan ve dürüst mü?
Yalan söylüyor mu?
Sinirlerine hakim olabiliyor mu?
Cömert mi, cimri mi?
İçki, sigara kullanıyor mu?
Aile sorumluluğunu alabilecek olgunlukta mı?
Merhametli mi?, Büyüklere saygısı, küçüklere sevgisi var mı?
Namaz kılıyor mu?
Vatanını ve milletini seviyor mu?
Her olay Allah’ın dilemesiyle olur ve sayısız gizli nedenleri (hikmet) olabilir. Ben her zaman olayların hikmetinin bana bakan yönü ne olabilir diye düşünürüm ve dersimi alırım.
Tek kusursuz Allah’tır. Hepimizin az veya çok kusurlarımız vardır. Kimi insanların ise kusurdan öte günah alışkanlığı vardır. İçki, kumar, zina, yalancılık gibi…
Bu imtihan dünyasında kusurlarımızı söyleyebilen dostlara ihtiyacımız var. “Dostum sen iyisin, hoşsun ama keşke şu huyundan da vazgeçsen” diyenler gerçek dostumuzdur.
Ama inşallah onlara gücenmeyelim, kırılmayalım ve nefsimizin avukatlığına soyunup kendimizi temize çıkarmaya çalışmayalım. Hatayı itiraf etmek, Allah’ın affına ulaştıran bir erdemdir. Şeytan ve nefsimiz hatamızı itiraf ettirmez ki affa mazhar olamayalım.
Haklısın dostum, iyi ki beni uyardın. Allah senden razı olsun, demeli, hatamızı görme erdemi gösterebilmeliyiz.
(Devam edecek)
Efkan VURAL


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder