30 Aralık 2016 Cuma

Her şeye rağmen yaşamak çok güzel-71

Celal ÇELİK’in hayata dair, ahlaki, dini ve felsefi yorumlarını yayınladığım yazı dizisini ,sevgili Celal ÇELİK’in tüm yazılarını yeniden gözden geçirerek kısa ve öz olarak özet şeklinde sizlere sunmaya devam ediyorum.

Yeni taşındığımız apartmanımızda komşuları tanımıyordum Engelli psikolojisi ile topluma da girmekten utanıp çekiniyordum. 2003 yılındaki hidayetimle birlikte her şeye Kuran gözlüğünden bakmaya başladım. Komşularla muhabbete başladım.

Radyoda dinlediğim bir sohbette rahmetli bir Hoca efendi, Allah bir kuluna hidayet verir onu doğru yola sokarsa, mutlaka ona salih dostlar da nasip eder, demişti.

(EFKAN HOCAM BU YAZININ GERİSİNİ ALMAMIŞ. O SALİH DOSTLARDAN BİRİ EFKAN HOCAM DEMİŞTİM.)

Hani yıl başıları için derler ya; geçen yıl yaptıklarınızı düşünüp dersler çıkartın; aynen öyle hepimiz her zaman hayatımızın muhasebesini yaparak ölüme hazır olmalıyız.

Evet dostlarım, ben öldükten sonra arkamda bir eser bırakmak için Allah’ın izniyle bir blog sayfası açtım. Allah haftada iki yazı nasip ediyor, yayınlıyorum hamdolsun...

Allah’ın öyle büyük bir izzet ve azameti var ki, güneşten, aydan ta en küçük mahluka kadar zerrece taviz vermeden büyük bir itaatle vazifelerine devam ediyorlar.

Güneş saniye atlamadan her sabah doğuyor. Ben artık bal yapmam diyen arı yok. Sütünüzü kendiniz yapın diyen inek yok. Hepsi büyük itaatle vazifelerine devam ediyorlar. İnsanın da asıl vazifesi Allah’ı tanıyıp kulluk etmektir.

Evet , kainattaki Allah’ın tasarrufunu düşündükçe Onun sonsuz sıfatlarını tanıyoruz. Allah bizi böyle ballarla, sütlerle, muzlarla, baklavalarla, kebaplarla beslesin de, sonra da bizi öldürüp çukura atsın, yok etsin. Akıl bunu kabul etmiyor.

Mesela, çok merhametli, çok şerefli pekçok çocuğu olan bir baba var ; evlatlarının hiçbirini ayırmadan hepsine yıllarca, binlerce iyilik yapsa, günün birinde asi, nankör, hayırsız evlatlarına, yeter be nankörler deyip çok kızmaz mı?

Evet bu dünyada imtihandayız. Ve bu dünyada kazandığımız sevap ve günahlarımızın karşılığını bulacağı bir alemin mutlaka olması lazım.

Evet bu dünyada imtihandayız. Akıl ve mantığımızla anladık ki ölümden sonra yeniden dirileceğiz. Dünyanın ölümü olan kıyametten sonra dirileceğiz.

Bizler yeterince şükretmiyoruz ve bazı şeylerin kıymetini kaybedince anlıyoruz. Halbuki düşünsek o kadar çok nimetimiz var ki...

Evet her halimizde, her zaman şükretmeliyiz. Hani bir söz vardır:

“Sizin sahip olduğunuz nimetleri hayallerinde yaşatanlar vardır.”

Zikir sadece ele tesbih alıp Allah Allah Allah ... demek değildir. Zikir, anmak, hatırlamak demektir.

Namaz zikirdir, Kuran okumak, dua etmek, dini kitap okumak, dini sohbet dinlemek, hatta dini film izlemekte zikirdir.
 
Efkan Vural

(Devam edecek)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder