30 Aralık 2016 Cuma

Her şeye rağmen yaşamak çok güzel-77




Celal ÇELİK’in hayata dair, ahlaki, dini ve felsefi yorumlarını yayınladığım yazı dizisini ,sevgili Celal ÇELİK’in tüm yazılarını yeniden gözden geçirerek kısa ve öz olarak özet şeklinde sizlere sunmaya devam ediyorum.

İhlas ve Samimiyet

İhlas ve samimiyet, sadece inanç ve ibadetlerimizde değil, insanlarla ilişkilerimizde de son derece önemlidir. Müslüman’ın Müslüman’a karşı samimi, içten ve gönülden davranması da dinin önemli bir ilkesidir.

Zira müminin en önemli vasfı olan güvenilirlik ancak içten ve samimi davranışlarla sağlanabilir. Aile ve akraba ortamında, komşuluk ve arkadaşlık ilişkilerinde, iş ve ticaret hayatında, kısacası hayatın her alanında insanlara karşı içten ve samimi davranmak en büyük ahlaki erdemlerdendir.

Bu erdemi kazanmanın en kısa yolu da her işimizde Allah rızasını ön planda tutmak ve O’nun her an bizi görüp gözettiğini aklımızdan çıkarmamaktır.

Halis ameller, riya ile, gösteriş arzusu ile, “desinler diye” yapılarak kirletildiğinde anlamını kaybeder. Samimiyet olmadan değerler, değerini yitirir. “Cömert” desinlerdiye infakta bulunan, “âlim” desinler diye ilim tahsil eden, “kahraman” desinler diye savaşan kimsenin çabasının Allah nezdinde hiçbir kıymeti yoktur.

Akıllı telefon, İnsan derisi, Şükür

Akıllı telefon veya tabletlerden daha hassas olan bir şey var ki, oda insan derisi, dokunma hissi ...

Gözünüzü kapatınca, vücudunuzun hangi noktasına bir sinek konsa hissedersiniz. Bu noktanın koordinatlarını hangi sistem tespit ediyor, beynimize nasıl ulaşıyor ve işlem yapılıyor.

Bu akıllı telefonun ekranı bir tasarım harikası da, insan derisi tesadüf, öyle mi?

İnsan derisi acıyı, soğuğu, sıcağı, sertliği, yumusaklığı vs. hissediyor. Yaralansa, yırtılsa kendini yeniliyor. Siz hiç kırık bir ekranın kendi kendine tamir olduğunu gördünüz mü?

Dilimiz ise daha da hassas bir deridir. Öyle bir et parçası ki, tad alıyor. Hele burun koku alıyor. Böyle mucizeleri görmeyip, dokunmatik ekrana hayran olmak, denizi seyrederek bir havuza hayranlığa benzer.

Allah’ın bize doğuştan verdiği bütün bu nimetlere şükür etmek için, bir ömür secde etsek bile, yine de şükür borcumuzu ödemiş sayılmayız..

Ki, onlar gibi daha nice nimetlere sahibiz. Allah’ım! aciz ve fakir Celal kuluna, gören göz, konuşan dil, duyan kulak, seven ve şükreden kalp verdin.

Sana sonsuz hamdolsun Allah’ım

Çoğumuz Fatiha suresinin anlamını bilmiyoruz.

Geçenlerde yine bir maç izlerken aklımdan şu düşünceler geçti.

Maçı izlerken şunu farkettim. Ben bu yabancı takımda oynayan tüm futbolcuların isimlerini, yaşlarını, hangi takımdan transfer olduklarını, kaç gol attıklarını, vs... biliyorum.

Naçizane ben çocukluğumdan beri (belki 27 yıldır) futbolu iyi takip ediyorum ve neredeyse yakın futbol tarihi kitabı yazacak kadar çok şey bildiğimi farkettim.

Fakat 2005’te namaza başladım. Namaza başlayana kadar fatiha suresinin kısa manasını bilsem de, açıklamalı mealini hiç okumamıştım. Yani gerçek Fatihayla 32 yaşımda tanıştım.

İnternette bir istatistik okudum. Namazını kılan insanların %90’ı fatihanın manasını bilmiyorlarmış. Haddim olmasa da, güzel niyetle Fatiha Suresi hakkında yazmak istiyorum.

Biliyorsunuz, her kitabın başında, içindekiler diye bir bölüm vardır. Orada, kitap içerisinde hangi konulardan bahsedildiğini görebilirsiniz...

Yani insan, nasılki şu kainat kitabının fihristidir, Fatiha da, Kuran’ın özetidir.
***

Celal ÇELİK' in yukardaki üç bölümlük yazıdan şunları okuyucularla paylaşmak istiyorum.


1-Yapacağımız işlerde ve hareketlerde gösterişten ve menfaatten uzak durmalıyız.

2-Allah'ın bizi her an görüp gözetlediğini bilerek adımlarımıza dikkat etmeliyiz.

3- Akıllı telefon gibi yüksek teknolojiyi nice çalışmalar sonucu elde ediyoruz. Ama vucüdumuzu Allah'ın bize bahşettiğini unutmamalıyız. Bu nedenle Allah'a şükredip,bolca ibadet etmeliyiz.İyiliklerde bulunmalıyız.

4-Namaz kılan bir müslüman her rekat okuduğu fatiha suresinin anlamını okumalı,namazda düşünmeli.

5- Fatiha suresinin anlamı Kur'an'ın özü ve özeti olduğunu bilmeliyiz.
 
Efkan Vural

 (Devam edecek)

KAYNAK:

Celal'in penceresinden:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder